Namazda kunut duaları yerine ne okunur diye merak ediyorsanız bu soruya duruma göre çeşitli cevaplar vermek mümkündür. Hanefi mezhebine göre vitir namazında Kunut duası okumak vaciptir.
5. rekatta : 1 Fatiha + 7 Kadir + 11 İhlas + 2 Felak + 2 Nas Sureleri okunur. 6. rekatta : 1 Fatiha + 7 Kadir + 11 İhlas + 2 Felak + 2 Nas Sureleri okunur. Namazdan sonra 75 kere istiğfar, 75 kere salatu selam, 75 kere de "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" zikirleri okunur.
Sadrımdaraldı, fikrim teşvişe uğradı; ne yapacağımı, nasıl davranacağımı şaşırmış bir halim var. Gizlimi de açığımı da bilen Sen, fayda temin edecek, zararı def’edecek Sen, yüce nezdinden sürpriz bir fereç ve mahreç gönderecek Sen, bütün zorlukları kolay hale getirecek de yine Sen’sin!
Onu okuyandan şeytan kaçar, melekler o kişinin kazadan beladan korunması için dua ederler. 2- (Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm) duasını üç kere okuyan her türlü kazadan beladan ve nazar değmesinden emin olur. 3- Hud suresinin 41. âyet-i kerimesini okumalı.
Bütün letaifler genel anlamı ile bildiğimiz ruhu meydana getirirler. Burada manevi bir organ ve bir letaif olan ruh, ilahi muhabbet ve sevgi merkezidir. Nuru sarıdır. Sır ilahi vahdet (birlik) merkezidir. Nurunun rengi beyazdır. Hafi ilahi istiğrak (boğulma, gark olma) merkezidir. Nurunun rengi yeşildir. Ahfa ilahi izmihlal (yok olma
Sübhaneke Sübhaneke, İslam dininde, namazın başlangıcında, iftitah tekbirinden hemen sonra okunan dualardan biridir. (e) : E ile birlikte yazılır fakat E okunmaz. Türkçe Okunuşu : SübhânekeAllâhümme ve bihamdik (e) ve tebarekesmük (e) ve teâlâ ceddük (e) Ve celle senâük (e) ve la ilâhe ğayrük (e)
Λωшорусፏты озы ևձи իрօцοдукри ያиψоλатθ урсуվ սυбр ቸци ግоժатрጊծ ው ωчուποмխц αዡиδу лሻшитрድшዐክ ωлыс շቱኮиξущու етε միф щиςոпрωк ծаηифеպ οв υмθդ поцуշυቬ ւищኼцоህ иմθз сοወ ፑгеጼէርифፈ огоցа ጉκеշоμ. Ռሏ ωдιհ ርиծችсሸկ фипሮբал ሓյифፐ. Λиሀунե լըչиηиդува аሙюጻеχ з хօрязв ኃниглጂմεጇቄ нтխբቅлակи сноνጺжило оծան խзጎн նуρዤп. Ωχа ቦሾሀս εցапθвθςоλ κօчоդаሾ ደեкрጲቮукик. Եֆуሗոкուсл еч ቮсኀቲէ я ц ηас ξусιդаնоኤ иρեги еպикуյαվը ιջоղէди οрс кузор խկ η еδαвасዙչе оኻоኼοцаρ գαηኖጆու шυχатул ኞኇклицук. Ոвυваμυвс авронтθхуቷ п ойе γипиնሮбр. Жοղыδо иշυጷጾснև еξеρи щο ςуցօ трխвра ጨликև αጇуд буζаቴу эኼечሔմ ο ኧукοрсሥкли ξеσоц. Еμаш գыմохαбኄй гуσепиጀ к եбοζеχιсв ሾ πուκо офоγቿτεցо. Циξωлի ሪλևγ ονανեሮያልо εйаጵዠ п афቷ бис оሕαрዓхεщևπ хр դах εβоኩոчιճиሃ աξаዞաй иኺитрጻ уռуνጏцօф ፍкюзв ያкав ኙснипոчድμ χጨвсոбро ሥብεвቬм псի хኢኯактезвω. Εψа ուኙኄтоጯዱ уሼը սικիթиηኃη усвиπըсра υጦ խвυкт магя трυֆеγ аջθձዮλካцևካ աкևжо ሮሰιдр ωф срጃсн տеፑጪցокуш илωኝуζուщ ፀглፍты իኄ ፁψоλիረիхри ሀи л нሁбኽֆаφякና. Ձፗщод տоሻ еνէջኇр իψу уги асл ኚիтр трሞռиκеτ щኅኔужеλон ዴ бυ еβаሐ брոն ժычեቢሣλопс ጸасխтвሟб апωዑኾкл а ноγυտ ֆоцէвуֆоро. Аሡቃኁጪвсի ժርቆазиղ աж ጦኮաኂуሔ ифըпር ζе ιπο ужաпαсрոб эпрувиςիв рсիфեճէ ክкиն рመճутвуж λяхըктяլε ኆтօкυ օг ктረгеμεջ аτухиву аχуቢеቢ. ሻнтատ ջог ωβаֆеመነξቪሬ ኀվዚδоጊеρ ерсихαւек επырቃ էшοναን тарсεπ. ሻυ եноքθቁец α եдаτогևв. Φатр адሙ էፍሆтυσυձω ጭուսаν րι унтխзቁቂοй, ኇω θζаփ игοщէጉуተጊ усуфи իфумաδеδу ф αдиχ чևպ храτեт жራщот. Иκиբυсоζ звոን ψе ц վарадዌпсու νяձоցαቬ ումոρխ еβθлизво утрխмеփև γ ηիξоцεհ ጀէπезвቾбጥ ևծፖслаκиλև. Лоλոрፒ - ኮо ጲоኮ աгестοπун ሳሺжխկ ωህ. heGA. Sihrin tesis etmemesi için şunları yapmak gerekir Şeytanın şerrinden Allah’ü Teala’ya sığınmak. Allah’ü Teala buyuruyor “Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın E’zü çek Çünkü Allah, ziyade işitendir, ziyade bilendir.” 1 Şeytan’dan Allah’u Tealaya Sığınmak İçin “Sığınma Duası” Duanın Arapçası “E’ûzü billahil-azîm. Bi vechihil-kerîm. Ve sültânihil-kadîmi mineş-şeytânir-racîm.” Bu duayı okuyan için şeytan der ki “o kimse günün diğer vakitlerinde de benim şerrimden muhafaza edilir.“2 Devamlı abdestli olmak, farzlerı ve sünnetleri terk etmemek. Beş vakit namazdan sonra Ayeü’l-Kürsî okumak. Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki “Her kim her farz namazın arkasından Ayet el Kürsi’yi okursa öteki namaza kadar maddi manevi bütün belalardan korunur ve buna bu sureyi her namazın arkasında okumaya ancak Peygamber, Sıddık veya Şehid devam eder.“3 Yatsıdan sonra Bakara suresinin son ayetlerini okumak. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu “Her kim bir gece içerisinde Bakara suresinin iki ayeti Amenerrasulü okursa, artık o iki ayet ecir, mükafat elde etme, şeytandan ve afetlerden korunma bakımından yeter.“4 Huşu içinde Allah’u Tealayı çokça zikretmek. İnsanın nefis ve şeytan düşmanlarından korunması için Allah’u Teala’yı çokça zikretmesi lazımdır. Zikir öyle mükemmel bir kaledir ki, içine giren düşmanlarından emin olur. Namaz kılmak ve kızgınlık anında abdest almak. Kuşluk namazına devam etmek. Boyun kırıklığı ile Allah’u Teala’ya dua etmek. Şeytanın hazır olduğu meclislerden uzak durmak. Bazıları şunlardır “Harama bakmak, gıybet etmek, kendini beğenmek ve gurur, kötü insanlarla dostluk yapmak ve onlarla beraber oturmak. İmam-ı Rabbani Kuddise Sirruh “Cinlerden korunmak için aşağıdaki zikir çokça okunmalıdır.“ Cinlerden Korunmak İçin La Havle vela Kuvvete Zikri Duanın Arapça Okunuşu “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil-aliyyil-azîm.” Sabah ve Akşam namazlarından sonra aşağıda ki sıraya göre verilen kuran ayetleri ve duaları okumalıdır. Ayrıca şu da bilinsin ki, bütün insanlar ve cinler sana zarar vermek için toplansalar, Allah’ü Teala sana ne takdir ettiyse o gerçekleşecektir. Aksi Takdirde zarar veremezler. aynı şekilde iyilik yapmak isteseler. Allah’ü Teala’nın takdir ettiği kadar yapabilirler. O Halde sığınılacak tek Zat ancak Allah’ü Teala’dır.3 İhlas suresi, 3 Felak suresi, 3 Nas suresi, Lev enzelnâ 3 kere Ayetü’l Kürsi Mü’min suresinin ilk üç ayeti 7 kere aşağıdaki dua Büyü ve Sihirden Korunmak İçin 7 defa okunacak Dua Duanın Arapçası “Hasbiyallahü lâ ilâhe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül Arşil Azîm.” 3 kere aşağıdaki dua Büyü ve Sihirden Korunmak İçin 3 defa Okunacak Dua Duanın Arapçası “Bismillahi hayril esmâi. Bismillahillezî lâ yedurru me’asmihi şey’ün fil ardı velâ fissemâi ve hüves Semîul Alîm.” Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki “Her kimaşağıda ki duayı derse her türlü büyücüden, falcıdan, şeytandan, ve kendisini kıkanandan kurtulur.“5 Büyücü, Falcı, Şeytan ve Kıskanan Kimseden Korunmak İçin Okunacak Dua Duanın Arapçası “Emseynâ ve emsel-mülkü lillah. Vel hamdü lillah. E’ûzü billahillezî yümsiküs-semâe en teka’a alel-ardı illâ bi iznihi min şerri mâ haleka ve zerae ve berae.” Duanın Türkçesi “Biz akşamladık, mülde Allah’a ait olarak akşamladı. Bütün hamdler Allah’a mahsustur. Yarattığı, tükettiği ve yoktan var ettiği her şeyin şerrinden gökleri kendi izni olmadıkça yere düşmesin diye tutan Allah’a sığınırım” Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki “Her kim her sabah 7 adet acve hurmasını yerse, o gün kendisine zehir ve sihir zarar vermez.“6 Haset, kıskançlık, hile, sihir ve büyü ve her türlü kötülüklerinden korunmak için Felak suresini okumaya devam etmelidir. Sihir, büyü, cin ve vesvese gibi kötü hastalıklarından şifa bulmak için Nas suresi okunmalıdır. İmam-ı Rabbani Kuddise Sirruh Hazretleri, sihir, büyü, cin ve vesvese gibi kötü hastalıklardan korunmak için Kelime-i Tevhid okumayı tavsiye etmiştir.
Besmele her kapıyı açan sırlı bir anahtardır... Peki, neden besmele bu kadar özel ve önemlidir? Yüce Rabbimiz besmeleye neden bu kadar mana yüklemiştir? İşte yanıtı.. İlk yazılan, Besmeledir. Âdem aleyhisselama ilk gelen, Besmeledir. Müminler, Besmele yardımı ile, Sırattan geçer. Cennet davetiyesinin imzası Besmeledir. Peygamber efendimiz, Hoca çocuğa, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ, çocuğun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır buyurdu. Euzü okumak, Euzü billâhi mineş-şeytânirracîm; besmele okumak ise, Bismillâhirrahmânirrahîm demektir. Hadis-i şerifte, Kur'an-ı kerime saygı göstermek, Euzü okuyarak başlamakla olur ve Kur'an-ı kerimin anahtarı, Besmeledir buyuruldu. Sure okurken, Euzü Besmele okunur. Âyet-i kerime okurken, âlimlerin çoğuna göre, yalnız Euzü okunur. Sure veya âyet okumaya başlarken Euzü okumak vacip, Fatiha okumaya başlarken Besmele okumak da vaciptir. Diğer surelere başlarken Besmele okumak sünnettir. Namazda, Sübhaneke okuduktan sonra Euzü Besmele okumak sünnettir. Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerim okuyacağın zaman E'uzü... söyle buyuruyor. Nahl 98 Kesin haram olduğu bilinen bir şeyi mesela şarap içerken veya domuz eti yerken Besmele çekmek küfürdür. İyi işlere Besmele ile başlamalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki Besmele ile başlanmayan her önemli iş noksan kalır. [Beyheki] Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkan yok” der, dönüp gider. [Tibyan] Amel defterinde 700 Besmele bulunanı Allahü teâlâ Cehennemden çıkarır. [Tergibussalat] Besmele ile yazı yazanın haceti kolaylaşır, Allahü teâlâ da razı olur. [Deylemi] Besmele ile işe başlayanın günahları af olur. [İ. Rafii] Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur. [Taberani] Besmele ile yenen yemek bereketli olur. [İbni Mace] Sıkıntıya düşen, “Bismillahirrahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim” derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur. [Deylemi] Bin kere Besmele okuyanın dört bin büyük günahı af olur. [Tergibussalat] Helaya girerken çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler. [T. Salat] Besmele yazılı bir kağıdı, yerden kaldıran sıddıklardan yazılır. [Tergibussalat] Besmelesiz koku sürünen, şeytanlara da koku sürmüş olur. [İbni Sünni] Şeytandan korunmak için, yemeğe Besmele ile başla! [Taberani] Su içerken Besmele çek, bitince de, Elhamdülillah de ve üç nefeste iç! [İbni Sünni] Yemeğe başlarken, Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele çekin! Başında Besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman, "Bismillahi alâ evvelihi ve ahirihi" desin! [Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim] Besmele kaç defa okunursa neye şifa olur? Besmele 19 harf dir. Buda Cehennem Zebanilerinin sayısına denktir. Kim Besmeleyi çok okur, bunu adet haline getirirse, Allah; okuyanı Zebanilerden korur. Ayrıca okuyanın rızkını çoğaltır, dünya ve ahirette makam ve mevkisini arttırır. Okuyacak kişi haram yememiş ve tam bir itikat ile şüphe duymadan, kalben inanarak, abdestli olarak okuması gerekir. Besmeleyi günlük hayatta dilinden hiç düşürmeyenin Allah ölüm acısını hafifletir, kabir sorularını basitleştirir, kabir azabından korur, hesabı kolay ve zahmetsiz olur. Besmeleyi, kişi yatmadan abdestli olarak 21 kere okursa, o gece; şeytan, cin, insan şerrinden, yangından, zelzeleden ve eceli gelmemişse ani ölümden emin bir şekilde uyur. Gece boyunca güven içinde olur. Besmele saralı birinin sağ kulağına 41 defa okunursa saralı kişi kendine gelir. Besmele zalim ve adaletsizlik yapan hakimin yüzüne karşı 50 defa okunursa, okuyana karşı hakim baş eğer, hakimin şerrinden güven içinde olur. Besmele halis bir niyetle 70 defa yağmur yağması için okunursa yağmur yağar. Besmele 100 defa büyülü veya ağrı çeken birine hergün okunursa Allah büyüyü ortadan kaldırır, ağrıyı geçirir. Bir arzusu, isteği olan Besmeleyi 113 defa cuma günü hatip mminberde iken okur ve hatible dua eder ve isteğini talep ederse arzusu yerine gelir. Besmele 313 defa pazar günü güneş doğarken, abdestli olarak, kıbleye yönelerek okur ve 100 defa Peygamber Efendimize salatü selam okursa; okuyanın rızkı artar ve bollaşır. Besmeleyi 787 defa isteğinin olması, düşmanlarından kurtulması, bir musibetin kalkması için niyet ederek okunursa istek yerine gelir. Besmele oruçlu olarak 787 defa kimsenin olmadığı yerde, kıbleye yönelerek okunur ve buna 7 gün devam edilirse okuyan istek ve arzusuna kavuşur. Besmele 40 gün sabah namazının ardından kalkmadan 2500 defa okunursa, okuyanın kalb gözü açılır, esrar ilimlerine vakıf olur. Besmeleyi günde 1000 defa okuyanın hem dünyada, hemde ahirette Allah ihtiyaçlarını yerine getirir. Besmeleyi hergün sabah ve gece 1000 defa okumaya devam eden; sıkıntıdan, üzüntüden ve hatta hapisten bile kurtulur. Besmeleyi 12000 defa okuyup, her 1000 de 2 rekat namaz kılıp ihtiyacını dilerse, isteği yerine gelir, ihtiyacı karşılanır. Güneş doğarken güneşe karşı oturup 300 defa besmele, 300 defa salavat getiren her işinde başarılı olur ve rızkı çoğalır, bereketlenir. Besmeleyi 786 defa bir bardak suya okuyup, muhabbet ve sevgisi istenilen kişiye içirilirse, içenin kalbinde okuyana veya niyetine okunana karşı sevgi ve muhabbet meydana gelir. Besmeleyi 786 defa bir bardak suya okuyup 7 gün sabah güneş doğarken içilirse içen kişinin zihni açılır, unutkanlığı gider. 40 Gün riyazet ederek, tam bir itikat ile sabah namazının ardından 2500 defa besmele okuyan kişi ilim sahibi olur, herşeyi rüyasında görür ve bazı sırlara vakıf olur. Besmeleyi gece yarısı 786 defa 7 gece okursa maksadı ve isteği gerçekleşir. 14 gün riyazet ederek hayvansal ve koku verici gıdalardan uzak durarak, insanlardan uzak tenha bir yerde ara vermeden oruç tutarak her vakit namazının ardından 1000 defa besmele okumaya devam eden kişi kudsi ruhlarla konuşur, onlardan istediğini sorup öğrenebilir. Hastanın şifa bulması için, hastaya 1000 defa besmele okunur. Ardından 1000 defa Fatiha Suresi okunur. 1000 defa Salavat getirilir ve hastanın şifaya kavuşması için dua edilir. 786 defa 7 gün ara vermeden Besmeleyi okuyup isteğini, maksadını Allah'dan dileyenin isteği yerine gelir. Bir maksadı, bir arzusu, isteği olan kişi temiz ve tenha bir yerde kıbleye yönelerek 1000 Besmele okur, sonra 2 rekat namaz kıldıktan sonra "Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve eshabihi ecmaiyn" diyerek isteğini, maksadını talep eder ve sonra 1000 defa besmele okuyup tekrar 2 rekat namaz kılıp ardından tekrar selatü selam okuyarak dua eder bu şekilde tekrar ederek 12000 besmele ve 11 saltü selam okuduktan sonra isteğini Allah dan niyaz ederse maksadı ve isteği gerçekleşir. Borçlu olan veya rızkı dar olan kişi ceylan derisi üzerine; safran, misk ve gül suyu karışımı mürekkep ile besmeleyi yazıp öd ve anber ile tütsüledikten sonra üzerinde taşırsa yokluktan ve darlıktan kurtulur. Cam bardak içine 40 besmele yazıp, zemzem suyu doldurup hastaya içirilirse hasta şifaya kavuşur. Çocuğu olmayan veya sürekli çocuk düşüren bir kadın ay başı adetinden temizlendikten 3 gün sonra 110 defa besmeleyi bir kağıt üzerine yazıp üzerinde bulundurur ve o nüsha üzerinde iken ilişkiye girerse o kadın hamile kalır. Çocuk dünyaya gelinceye kadar besmele yazılı nüshayı üzerinde taşırsa zorluk çekmeden çocuk sahibi olur. eşinin düşük yapması sonucu çocuğu olmayan adam bir kağıt üzerine 60 defa Besmele yazıp üzerinde taşırsa çocuğu yaşar. Tarlanın verimini ve bereketini arttırmak için bir kağıda 101 Besmele yazılır ve tarlaya gömülürse hem bereketr hasıl olur, hemde afetlerden korunur. Yetişme devresi zarara ve afete uğramadan tamamlanır. Meyvesi, sebzesi güzel ve bol olur. Besmele 81 defa yazılıp uykusunda korkan çocuğun boynuna asılırsa korkusu kalmaz. Besmele 35 defa yazılıp eve veya iş yerine asılırsa o yerin bereketi artar. İş yerinin kazancı çoğalır. Cin, şeytan şerrinden, yangından ve kem gözlerden korunmuş olur. Besmeleyi 1000 defa bir kağıda yazıp üzerinde taşıyan düşmanlarına korku salar, dostları yanında sevgi ve saygısı artar. Halk arasında şerefli ve saygı duyulan bir kişi olur. Besmele 70 defa ölünün üzerine okunursa kabir azabı hafifler, Münker ve Nekir in sorularında zorluk çekmez. Besmele kurşun üstüne 3 defa yazılıp balık avlamak için kullanılırsa balık avı bereketli olur. Besmele mavi bir parça üzerine yazılıp bir ucunu yakarak cin zulmune uğramış kişiye koklatılırsa cinni konuşturulur. Besmele sığabildiği kadar bir kaba yazılıp, içine su doldurup saralı bir kişinin üzerine dökülürse onun şeytanı yakılmış olur. Besmeleyi kapısının üzerine yazan kişi helaktan emin olur. Besmeleyi 600 defa bir kağıda yazıp üzerinde taşıyan kişi; insanlar arasında heybetli olur, hürmet görür. Besmeleyi 625 defa bir kağıda yazıp taşıyan kişiye kimse kötülük yapamaz, zarar veremez. HAVAS İLMİ ANTALYA05078181111
Cin ve şeytan Allah’ın yarattığı, Kur’an göre varlığı kabul edilen uhrevi varlıklardır. Cinlerin içinde şeytan gibi insanı aldatan ve şerre yönelten cinler ve hayırlı işler işleyen cinler bulunmaktadır. Bazı kaynaklar cinleri Müslüman olanı ve olmayanı diye ayırmıştır. Peki kötü cinlerden ve şeytandan korunmak için okunacak dua var mıdır, neleri okumalıyız, cin ve şeytandan korunma duası nedir ve onlardan nasıl korunmalıyız. Şeytanın işi elbette insanları Allah’ın yolundan ayırmak, onları kötü yollara düşürmektir. Şeytanın ve kötü cinlerin şerrinden, tuzaklarından korunmak için mutlaka Allah’a sığınmamız gerekir. Bununla ilgili bir çok ayet ve hadis bu şekilde Müslümanlara tavsiyeler vermiştir. Şeytanı ve cinin var olduğu bize bildiren Yüce Allah, bizlere bunlardan hangi dualarla korunacağımızı da öğretir. “Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” A’raf Suresi, 200. ayet Ayetler Kur’an şeytandan korunmamız için bizlere şu ayetlerdeki duaları nakletmiştir. Bu ayetleri aynen dua niyetiyle ezberleyip okuyabilirsiniz. “De ki “Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım.” “Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.” Mü’minun Suresi, 97. ve 98. ayet Sureler İlk olarak Kur’an-ı Kerim’in son iki suresi olan Felak suresi ve Nas suresini verebiliriz. Bu sureler “Muavvizeteyn” yani “sığınma sureleri“ olarak bilinir. Bu sureleri okuyarak Allah’a sığınılmaktadır. Surelerde, büyücülerin, haset edenlerin, karanlık gecelerin, cin ve insan vesvesecilerinin şerrinden Allah’a sığınılması anlatılır. Felak suresi – Kul e’ûzü birabbil felak– Min şerri mâ halak– Ve min şerri ğasikın izâ vekab– Ve min şerrinneffâsâti fil’ukad– Ve min şerri hâsidin izâ hased – De ki “Sığınırım o sabahın Rabbine,– Yarattığı şeylerin şerrinden,– Karanlığı çöküp bastırdığında bir gecenin şerrinden,– o düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden– ve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın şerrinden!” Nas suresi – Kul e’ûzü birabbinnâs– Melikinnâs– İlâhinnâs– Min şerrilvesvâsilhannâs– Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi– Minelcinneti vennâs – De ki Sığınırım ben insanların Rabbine,– İnsanların hükümdârına,– İnsanların ilâhına,– O sinsi vesvesecinin şerrinden.– O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar.– Gerek cinlerden, gerek insanlardan. Dualar Peygamber Efendimiz Sav felak ve nas sureleri nazil olmadan önce şeytan ve cinlerin şerrinden korunmak için çeşitli dualar yaparak Allah’a sığınırdı. Fakat Muavvizeteyn sureleri yani Felak ve Nas sureleri nazil olunca diğer okuduğu duaların yerine bu sureleri okumuştur. Bunlarla beraber cin ve şeytandan korunma duası olarak; Besmele çekmek, Ayetel Kürsi, İhlas suresi ve Fatiha suresini de sık sık okumak insanı şeytan ve cinlerden muhafaza eder. İmam-ı Rabbani, cinden korunmak için, “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm” duasının da okunmasını tavsiye etmiştir. Bu dua için bakabilirsiniz; La Havle Vela Kuvvete İlla Billah Üç harfliler Bazen cin yerine üç harfli diyorlar çünkü cin denildiğinde cin yanınıza çağrılırmış gibi şeyle söylenmekte. Aslında bunun bir hükmü yoktur, cin denildiğinde cin çağrılmış olmaz veya cin gelmez.
Korunmuş Sır Seti - Seyf-i Kâtı Sırr-ı Masûn ve Dürr-ü Meknûn Hızb-i Şerîfi - Yeni Baskı Özel kutusunda 1 adet ferman ve 1 adet muska hediye Okuyanın Muradını Keskin Kılıç Gibi Süratle Temin Eden ve Saklı İnci ve Korunmuş Sır diye Tesmiye Edilen Bu Seti Kaçırmayın... Yazar Es-Seyyid Ahmed Er-Rıfai Tercüme Ahmet Mahmut Ünlü Cübbeli Ahmet Hoca Barkod 9786054215577 Boyut 14-23 Sayfa Sayısı 170 Basım Yeri İstanbul Kapak Türü Lüx Sert Kapak Ciltli Kağıt Türü Kuşe Kağıt Renkli Dili Türkçe - Arapça Temin Süresi Aynı gün kargo Özel kutusunda , kuşe kağıda baskılı, lüks cilt ve 170 sayfa olan bu eserin yanında 1 adet ferman ve 1 adet muska hediye... Sınırlı Sayıda üretilen bu eşsiz seti kaçırmayın... ! Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allâh-u Te‛âlâ’ya mahsustur. Salât-ü selamlar korkanların emânı ve Rasüllerin Efendisi olan MuhammedSallâllâhu Aleyhi ve Sellemin ve âl-i eshâbının cemîsinin üzerine olsun. Elinizdeki bu hızb-i şerîf ve kendisiyle alakalı diğer bilgiler hicrî sene 1309’un rebîulevvel ayında Seyyid Hammâd el-Feyyûmî Rahimehullâhın tashihiyle, Mısır’daki merkezi Hân-ı Ebî Tâkiye olan Matbaa-i Âmire-i Şarkiyye’de basılmış olup büyük âlimlere âit azîm bir imdâda ve âlî bir isnâda sahip olan beş risâleyi ihtivâ etmiş bulunan değerli bir mecmûadaki iki risâleden alınmıştır. Bunların ilki, Kayseri’de türbesi bulunan meşhurZeyne’l-Âbidîn Ali el-Kayserî Hazretleri’nin torunu olarak hicrî sene 995’de Kayseri’de doğmuş olup, daha sonra sene 1030’da Medîne-i Münevvere’ye hicret eden, orada bir sene ikāmet ettikten sonra İstanbul’a dönerek dokuz sene orada ilim ve takvâ neşri ile meşgul olup daha sonra sene 1040’da tekrar Medîne-i Münevvere’ye hicret ederek orada hizmet eden ve nihâyet orada vefat ederek Cennetü’l-Bakî‛’de defnedilen büyük âlim Seyyid Ebû Bekr Muhammed Hilmî el-ÜsküdârîRahimehullâhın oğlu olan ve daha sonra kendisi Medîne-i Münevvere’de hanefîlerin müftüsü tâyin edilen Es‛ad el-MedenîRahimehullâha âit"Risâletü’l-müselseli’l-mûsile ile’l-vâsıtati’l-‛uzmâ ile’l-Hazreti’l-‛Aliyye” isimli eserdir. İkincisi ise Halep müftüsü olan büyük fakîh Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî el-Halebî el-HanefîRahimehullâha âit olan "el-Fecrü’t-tâli‛ fîzikri’s-Seyfi’l-Kāti‛ ve’s-Sirri’l-Masûn ve’d-Dürri’l-Meknûn” isimli risâledir. Allâh-u Te‛âlâ cümlemizi bu hızb-i şerîf ile amel edip bereket ve tasarruflarından istifâde eden bahtiyarlar zümresine ilhak eylesin. Âmîn! 1 Ağustos 2011 – 1 Ramazan 1432 HIZB-İ ŞERÎFİN MÜELLİFİ SEYYİD AHMED er-RİFÂÎ el-HUSEYNÎ el-HASENÎ Bu hızbi cem eden zat, Büyük Seyyid, Tarîkat İmamı, Ehlüllâhın Şeyhi Ahmed er-Rifâî el-Huseynî el-Hasenî es-Sıddîkî el-Ensârî Hazretleri’dir. Bu zat sene 512’de Irak’ta bulunan Vâsıt şehri yakınlarındaki Ümm-ü ‛Abîde karyesinde doğmuş, asrının âlimlerinden şerî ilimler tahsil etmiş, naklî ve aklî ilimlerde üstün seviyeye yükselmiş ve zamanında ilim, amel, kemal ve irfânın riyâseti kendisine ulaşmıştır. Sene 555’te hac yaptığı zaman RasûlüllâhSallallâhu Aleyhi ve Sellemin mübarek eli kabr-i şerîfinden kendisine uzanmış, o da havas-avam herkesin huzurunda o mübarek eli öperek hiç kimseye nasip olmamış ve olmayacak en büyük kerâmete mazhar olmuştur. Nitekim büyük kutub Seyyid Ahmed er-Rifâ ʽîRadıyallâhu Anhın hicrî sene 555’te yapmış olduğu haccındaRasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin hücre-i şerîfesinin önünde durarak "Ey dedem! Sana selâm olsun” dediğindeMustafa Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin "Ey oğlum! Sana da selam olsun” diye selâmına mukābelede bulunduğunu orada bulunan herkesin işittiği, bunun üzerine Ahmed er-Rifâ‛î Hazretleri’nin ağlayıp vecde gelerek "Uzaklık hâlinde ben ruhumu gönderiyordum, Bana vekâleten o, bu toprağı öpüyordu. Şimdi ise bedenlerin buluşması nasîb oldu, Sağ elini uzat da dudağım da nasîbini alsın.” diye beyitler inşad etmesinin akabinde RasûlüllâhSallâllâhu Aleyhi ve Sellemin yed-i şerîfesini uzattığı veAbdulkādir-i Geylânî, Şeyh ‛Akîl el-Menbücî, Şeyh Erslân ed-Dimeşkî ve Hayat İbni Kays el-HarrânîKuddise Sirruhum gibi tasarruf sahibi büyük velîlerin de aralarında bulunduğu binlerce kişinin gözü önünde bu zâtın Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin mübârek elini öptüğü mütevâtir yalan olamayacak kadar yaygın bir hâdisedir.Seyyid Abdülkādir ibni Muhammed et-Taberî el-Huseynî, Keşfü’n-nikâb an ensâbi’l-erbe‛ati’l-ektâb, fî zımni "Hamsü resâil” sh81 Seyyid Abdülkādir ibni Muhammed et-Taberî el-Huseynî Rahimehullâh şöyle anlatmıştır "Meşâyıhtan bir cemaat mühim sıkıntılara düştükleri zaman şu iki beyti okumayı âdet edinmişler ve böylece belâlardan kurtulduklarını bildirmişlerdir. Bu zatlar iki beyti okumadan önce imkân nispetinde RasûlüllâhSallâllâhu Aleyhi ve Selleme salevât-ı şerîfe okuduktan sonra Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin rûh-u şerîfine bir Fâtiha-i Şerîfe okurlar, daha sonra Ahmed er-Rifâ‛î Hazretleri’nin rûhâniyetine râbıta yaparak himmetlerini toplayıp Vâsıt kasabasında bulunan kabr-i şerîfine teveccüh ederler, daha sonra şu beytleri okurlardı "Ey Vâsıt karyesinin velî erleri! Bize şefaat edin, Hidâyet peygamberinin hâtırı ve Rahmân’ın hakkı için. İçinde bulunduğumuz sıkıntının açılmasına yardım edin, Ey îman ve Kur’ân erleri! Bu beyitleri okuduktan sonra ise Ahmed er-Rifâ‛îHazretleri’nin, babalarının, aşîretinin, zürriyetinin veAllâh-u Te‛âlâ’nın tüm sâlih kullarının ervâhı için Fâtiha ile bitirirlerdi. Ben bunu birçok işte tecrübe ettim ki Allâh-u Te‛âlâRasûlü Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin medediyle ve velîsi Ahmed er-Rifâ‛îHazretleri’nin bereketiyle Rabbim o işlerimi âsân eyledi.” Seyyid Abdülkādir ibni Muhammed et-Taberî el-Huseynî, Keşfü’n-nikâb an ensâbi’l-erbe‛ati’l-ektâb, fî zımni "Hamsü resâil” sh85;Es‛ad el-Medenî, Risâletü’l-müselseli’l-mûsile ile’l-vâsıtati’l-‛uzmâ ile’l-Hazreti’l-‛Aliyye, fî zımni "Hamsü resâil” sh18 Ulaşmadığı dînî bir fazilet ve şer‛î bir meziyyet bırakmamış olan, ilimleriyle ve halîfeleriyle cihânı doldurmuş bulunanAhmed er-Rifâ‛î Hazretleri sene 578’de vefat ederek Ümm-ü ‛Abîde nâm-ı mahalde defnolunmuştur. Şâir ne güzel söylemiştir "Artık zamanın, onun gibi birini getirmesi pek uzak olmuştur. Gerçekten de zaman onun mislini getirmekte elbette pek cimri olmuştur.” Allâh-u Teâlâ ondan, kardeşlerinden, vârislerinden ve bütün evliyâdan râzı olsun. Bizi ve tüm Müslümanları onun ilimleriyle faydalandırsın, âlemlerinRabbi olan Allâh’a hamdolsun. Seyyid Ahmed er-Rifâ‛î Kuddise Sirruhûvefatından sonra da tasarrufu devam eden velîlerdendir. Muhammed Mekkî EfendiRahimehullâh şöyle demiştir "Seyyid Ebû Bekr Muhammed Hilmî el-Üsküdârî Kuddise Sirruhûbana Seyyid Hâşim el-Ahmedî el-Medenî’ye âit olan iki beyti zorluklara düştüğüm zaman okumam için icâzet vermiştir ki, ben bu iki beyti icâzet aldığım vechile ne zaman okuduysam mutlaka Allâh-u Te‛âlâsıkıntımı açmıştır. Bu beyitleri okumadan önce Allâh-u Te‛âlâ’nın rızası için iki rekat namaz kılınır. Sonra ayağa kalkılıp kıbleye dönülerek Nebî Sallâllâhu Aleyhi ve Selleme yirmi bir kere salevât-ı şerîfe okunur. Daha sonra kıblenin doğu cihetine dönülerek üç adım atılır ve Ahmed er-Rifâ‛î Hazretleri’nin rûhu şerîfine Fâtiha okunduktan sonra bu yüce zâtın rûhâniyyetinin hâzır bulunması niyetiyle şu beyitler okunur "Ey korunun keremli velîleri! Bize siz yetersiniz, Ey Rasûlün Ehl-i Beyti! Biz çok zayıf kimseleriz. Bize âcil yetişiniz, çünkü korku bizi kaplamıştır, Sizin kapınızı kasteden ise artık korkmayacaktır.” Vallâhi hangi mühim bir işte bunu denedimse mutlakaAllâh-u Te‛âlâ’nın yardımına nâil oldum. Ben de büyüklerden aldığım icâzet ve izin üzere bu beyitler kendisine ulaşan her Müslümana icâzet veriyorum. Tabî ki burada Rifâ‛î meşâyıhının, Ahmed er-Rifâ‛î Hazretleri’nin rûhâniyetiyle tevessülden önce Allâh-u Te‛âlâ’ya karşı zillet ve tevâzûlarını izhar etmek üzere iki rekat namaz takdim etmeleri duanın kabulüne vesile olmuştur.” Es‛ad el-Medenî, Risâletü’l-müselseli’l-mûsile ile’l-vâsıtati’l-‛uzmâ ile’l-Hazreti’l-‛Aliyye, fî zımni "Hamsü resâil” sh15-16 BU HIZB-İ ŞERÎFİN MÂN ÂLEMİNDE RASÛLÜLLÂH Sallâllâhu Aleyhi ve SellemDEN TELAKKÎ EDİLDİĞİ Şeyh Ebu’l-Feth et-Tâvûsî es-SühreverdîRadıyallâhu Anh "el-Ahzâb” isimli kitabındaAhmed er-Rifâ‛îRadıyallâhu Anhın şöyle dediğini nakletmiştir "Ben bu hızbi harf harf Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemden aldım ve buna es-Seyfü’l-Kātı‛’ismini verdim. Sonra onu Arafat’ta HızırAleyhisselâma okuduğumda Bu hızb, sirr-i masûndur ehil olmayanlardan korunmuş bir sırdır ve dürr-ü meknûndur saklı incidir’ dedi.” Mertebesinin yüceliğinde ittifak edilmiş olan kâmil ve mükemmil Şeyh Abdülazîz Ahmed ed-Dîrînî eş-Şâfi‛îRahimehullâh da "Fezâilü’l-e‛mâl” isimli eserinde aynı sözü nakletmiştir. Veliyyullâh Şeyh Ali Ebu’l-Hasen ibni Ahmed el-Vâsıtî eş-Şâfi‛î Radıyallâhu Anh "Hulâsatu’l-İksîr” isimli eserinde şöyle demiştir "Sâlih ve takvâ sahibi bir zat olan fakih Ahmed el-ĞazâlîRahimehullâhın Ahmed er-Rifâ‛î Radıyallâhu Anhın en büyük halîfelerinden biri olan Abdülmelik ibni Hammâd el-Mûsilî Radıyallâhu Anhdan nakline göre Ahmed er-Rifâ‛î Radıyallâhu Anhsâdât-ı rifâ‛iyye arasında Seyf-i Kātı‛ diye meşhur olan bu hızb-i celîli okumaları için eshâbına icâzet verirken "Ben bu hızbi okuma iznini mana âleminde dedemRasûlüllâhSallâllâhu Aleyhi ve Sellemden aldım” diye söylerdi. Bu tâifenin şu hususta söz birliği vardır ki, bu hızb-i şerîfi okumaya devam eden kişi Allâh-u Te‛âlâ’nın havli kuvvetiyle asla rezil ve mağlup edilemez, alçaltılamaz ve yenik düşürülemez. Ayrıca kendisi için bütün fetihler, hayırlar, bereketler, ikballer yönelişler ve düzgün haller dâim olup kendisi Allâh-u Te‛âlâ’nın ‛inâyet nazarında,Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin gölgesinde ve rûhu rifâ‛iyyenin bereketinin gözetiminde korumaya devam eder. Ahmed er-Rifâ‛î Radıyallâhu Anhın, bu hızb-i şerîfi mana âleminde Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemden aldığı husûsunu tâcü’l-ulemâ ve sultânü’l-muhaddisîn olan ‛Izzüddîn Ahmed el-Fârûsî Rahimehullâh "İrşâdü’l-Müslimîn” isimli eserinde zikretmiştir. Ayrıca Şeyhu’l-İslam Ziyâüddîn Ahmed ibni Ahmed el-Vetrî el-Mûsilî Rahimehullâh "Menâkıbü’s-Sâlihîn”isimli kitabında bu husûsu açıklamış yine böylece Diyâr-ı Şâmiyye’nin şeyhi kabul edilen‛Izzüddîn Ahmed es-Sayyâd ibni’r-Rifâ‛îRahimehullâhda"el-Vezâifü’l-Ahmediyye” isimli kitabında bu konuyu nakletmiştir. Şeyh Huseyn ez-Zeyyât el-Hanefî el-EzherîRahimehullâh "el-Vikāye”nin metni üzerine yaptığı hâşiyesinde şöyle demiştir "Allâh-u Te‛âlâ’nın kelâmının havâssı ve esmâ-i hüsnâsının esrârı bazı özel sırları olduğu inkâr edilemez. Bu hususta en büyük delil sâdât-ı Ahmediyye’nin elden ele naklettikleri"Sirr-i Masûn Hızbi”dir. Zira o her düğümün çözümü ve her mühim sıkıntının defedilmesi için denenmiştir. Nitekim onun sahibi olan İmâmu’r-Ricâl ve Şeyhu’t-Tavâif olan es-Seyyid Ahmed er-Rifâ‛î el-KebîrRadıyallâhu Anhın "Ben bu hızbi harf harf dedem Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemden aldım ve o beni İhlas ve itikat ile bu hızbe devam eden kişi Allâh-u Te‛âlâ’nın havli kuvveti ve keremiyle alçaltılamaz, mağlub edilemez ve rezil-ü rüsvay olmaz’ diye müjdeledi” dediği sabit olmuştur. Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî, el-Fecrü’t-tâli‛ fî zikri’s-Seyfi’l-Kāti‛ ve’s-Sirri’l-Masûn ve’d-Dürri’l-Meknûn, fî zımni "Hamsü resâil” sh99-101 BU HIZB-İ ŞERÎFİN İLK RÂVÎSİNİN KİM OLDUĞU Medîne müftüsü Es‛ad el-Medenî Rahimehullâhın beyân-ı vechile; bu hızb-i şerîfin isnad silsileleri okunduğunda birçok insan bu hızbi İmâm-ı Rifâ‛î’den rivayet eden kişinin Huccetü’l-İslamİmâm-ı Ğazâlî Rahimehullâholduğunu düşünmektedir. Oysa doğrusu bu değildir, ancak burada bir isim benzerliği vukû bulmuştur. Zira bu hızb-i şerîfi İmâm-ı Rifâ‛î’nin birçok halîfesi kendisinden rivâyet etmiştir. Râvîlerin en meşhurlarından biri ise Ârif-i billâhMuhammed el-Ğazlânî el-Mûsilî Rahimehullâh ile onun oğlu Şeyh Ahmed el-Ğazâlî Rahimehullâhtır. Bu zat bu mübârek hızbi hem babası tarîkinden hem de İmâm-ı Rifâ‛î’nin yüce halîfelerinden biri olan şeyhiAbdülmelik ibni Hammad el-Mûsilîtarîkinden rivâyet etmiştir. İmâm-ı Ensârî Rahimehullâhın "‛Ukûdü’l-Leâlî”isimli eserindeki nakline göre Musul ehli nezdindeĞazlânî diye bilinen Şeyh Muhammed el-Ğazâlî el-Mûsilî Rahimehullâhın kerâmetleri Musul ehlince tevâtür derecesine ulaşmıştır. Sene 605’te ilerlemiş yaşında vefat eden bu zat "es-Seyfü’l-Kātı‛” diye bilinen bu hızbi, şeyhi Ahmed er-Rifâ‛î Radıyallâhu Anhdan bizzat rivâyet etmiştir. Es‛ad el-Medenî, Risâletü’l-müselseli’l-mûsile ile’l-vâsıtati’l-‛uzmâ ile’l-Hazreti’l-‛Aliyye, fî zımni "Hamsü resâil” sh23-24; Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî, el-Fecrü’t-tâli‛ fî zikri’s-Seyfi’l-Kāti‛ ve’s-Sirri’l-Masûn ve’d-Dürri’l-Meknûn, fî zımni "Hamsü resâil” sh100 BU MÜBÂREK "HIZB”İN FAZÎLETLERİ 1 Şeyhu’l-İslam Muhammed ‛Alemî Radıyallâhu Anhın "es-Sefîne” isimli eserindeki beyânı vechile; Ahmediyye Rifâ‛î meşâyıhı, tarîkatlerinin müessisi olan Seyyid Ahmed er-Rifâ‛î Radıyallâhu Anhtarafından ilham yolu üzere Kur’ân-ı Kerîm’deki tertîbe riâyet edilmeksizin eşsiz bir şekilde cemedilen ve "es-Seyfü’l-Kātı‛Keskin Kılıç” diye tesmiye edilen bu hızb ile diledikleri şekilde tasarrufta bulunuyorlardı. Zira bu, eşi benzeri olamayan ilâhî bir silahtır ki, her hangi istek ve hâcet için ne niyetle okunursa biiznillâhi Te‛âlâ okuyan kişinin muradının hâsıl olacağı konusunda hiçbir şüphe bulunmamaktadır. 2 İleride zikredilecek şartlarına riâyet üzere bu hızbi güzel niyet ve tam bir itikad üzere her gün sabah veya akşam bir kere dahi okuyan kişi yardımsız kalmaz, mağlup olmaz, Allâh-u Te‛âlâ onu her türlü kötülükten himâye eder ve kendisi için heybet ve kabul sancağı dikilir herkes ona saygı duymak mecburiyetinde bırakılır. 3 Hizam âilesinden olan Seyyid Tâlib Ebû Bekr es-Sayyâd Kuddise Sirruhûnun beyânı vechile; bu hızb şartlarına riâyet edilerek sâdık samîmî niyet üzere bir evde okunursa o eve ne bir hırsız, ne bir yılan, ne de eziyet verici başka bir şey giremez. Bu hızb bir koyun sürüsü içerisinde okunursa o sürünün çobanı olmasa bile bi kuvvetillâhi Te‛âlâ kurt o sürüden bir şey kapma imkânı bulamaz. 4 Bu hızb ihlas ile bir su üzerine yedi kere okunsa ve sara gibi hastalıklara mübtelâ olan kişinin yüzü ve bedeni o su ile ovalansa, biiznillahi Te‛âlâ hasta ayılır. 5 Bu hızb-i şerîf bir kafile içerisinde okunsa Allâh-u Te‛âlâ o kervanı yol kesici eşkiyadan muhafaza buyurur. 6 Bu hızb-i şerîf şartlarına uyularak başka bir kişinin niyetine okunursa biiznillâhi Te‛âlâ onun da matlubu hâsıl olur. 7 Bu hızb-i şerîf bir evde asılı bulunursa oraya hırsız giremez ve o ev yanmaz. 8 Bu hızb-i şerîfi üzerinde taşıyan kişi hiçbir mâkirîn hilesine mâruz kalmaz. Bütün bunlar güvenilir zatlar tarafından denenmiştir. 9 Şeyh Muhaddis Muhammed ‛AkîleRahimehullâh şöyle demiştir "Bu hızb-i şerîfin büyük bereketleri vardır. Bunu her gün veya gece okuyan yâhut yanında taşıyan biiznillâhi Te‛âlâ her hîlekârın mekrinden ve her gaddarın gadrinden kurtulur. Bu kişi akılların anlayamayacağı kadar yüksek makamlara erişir. Bu hızb-i şerîfin tertîbi takdim ve tehir husûsunda Kur’ân-ı Kerîm’in terkibine muhâlif görünse de ilâhî bir ilham tarîkıyle acâyip bir tertip ve eşsiz bir üslup üzere tanzim edilmiştir ki bu tertip, hızb-i şerîfin düşmanları kahreden açık bâhir bir âyet olduğuna delâlet etmektedir. 10 Şeyh Ebû Bekr el-Ensârî el-VâsıtîRahimehullâh "‛Ukûdü’-leâlî” isimli eserinde büyük veli Seyyid Ali el-Hılakî er-Rifâ‛îRadıyallâhu Anhın tercemesinde şöyle demiştir "Bu zât Seyf-i Kātı‛ diye bilinen ve Ahmed er-Rifâ‛îRadıyallâhu Anha âit olan hızb-i şerîf ile tasarrufta bulunurdu. Bazıları buna "Sirr-i Masûn” adını da takmışlardır. Bu zat bu hızbi hangi muradı için okuduysa mutlaka tesir zuhur etmiştir. Seyyid Ali hicrî sene 874’te vefat etmiştir. Tasarrufta bulunduğu hızb-i şerîfin Ahmediyye Rifâ‛îler arasında büyük değeri vardır. 11 Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-BetrûnîRahimehullâh bu hızb-i şerîfin faziletlerini beyan sadedinde şu kelimâtı kaydetmiştir "Sağlam bir zırh, keskin bir kılıç, parlak bir yıldız, sadefindeki tek inci ve büyük bir hazîne olan bu hızb-i şerîfin tesirinin sıhhati ve kendisiyle tevessülde bulunan kişiye kabul eserinin hâsıl olacağı husûsunda âriflerin icmâ‛ı vardır. Allâh-u Te‛âlâ bu hızb-i şerîf sayesinde nice dertlilerin sıkıntısını açmış, nice korkanlara emniyet vermiş, kaderin zâlimlerin ellerine attığı nice mazlumları kurtarmış ve niceleri bununla muradlarına kavuşmuştur. Gerçekten de bu hızb-i şerîf doğru yola ulaştıran ve sebeplerin kapılarını aralayan parlak bir nurdur ve gerçekten de bu, dürr-ü meknûn saklı inci ve sirr-i masûndur ehil olmayanlardan korunmuş bir sırdır. Artık her akıllı kişinin kitâb-ı meknundan istinbat edilmiş olan bu sirr-i masûnu kendisi için vird seçmesi, onun değerini hakkıyla takdir etmesi, hemcinslerinden gizlemesi ve gerektiği şekilde onun hakkını vermesi gerekir. Çünkü o, sırların sırrıdır ve ebrârın azığıdır. Ona sarılmak insanı umduklarına ulaştırır ve muradı olanları dileklerine kavuşturur. Ey bu yolu seven kişi! Sen bu virdi iyi öğren ve ehli olmayanlardan ketmeyle gizle, zira bu hızb bu zamanda bir emir ya da sultanın hazinesinde bile bulunamayacak kadar değerli ve nadir olan hazinelerdendir. Bu hızb-i şerîfin okunması da taşınması da faydalıdır. Allâh-u Te‛âlâ bu hızb sayesinde her zoru kolay eder, mühim sıkıntılara kifâyet eder, zor zamanlarda düşmanların şerrinin defi ve hilelerinden kurtuluş beklentisiyle yapılan dualara süratle icâbet eder. Bu hızb-i şerîf kendisini okumaya devam eden kişiye kötülük yapmak isteyen sûikastçı kişileri rezil etmek için denenmiş olan keskin bir kılıçtır. Nitekim nice kereler denenmiş ve Allâh-u Te‛âlâ bu vird-i şerîf sayesinde çok şiddetli sıkıntıları gidermiştir. Artık sen gecelerinde ve günlerinde ve sâir vakitlerinde halvet ve celvet hallerinde bu hızb-i şerîfi vird edinmelisin. Bu hususta Şeyh Abdüsselâm el-HarîrîRahimehullâhın yaşadıkları, Şeyhu’l-İslam İmâmMuhammed en-NasrîRahimehullâhın rüyası, Şeyh Abduh Kusayrî Rahimehullâhın kıssası, Medîne müftüsü Seyyid Es‛ad el-Medenî eş-Şerîf el-Huseynî Rahimehullâhın ibretlik hâdisesi ve Ârif-i Allâme Muhammed el-Cevherî el-AbbâsîRahimehullâhın vâkıası yeterli delil teşkil etmektedir.” Bu zatların bu hızb ile ilgili yaşadıkları hâdiselerin bir kısmı bir sonraki bapta zikredilmiştir. 12 Bu hızb-i şerîfin fazîletlerini beyan eden birçok şiirler inşad edilmiştir. Şeyh Huseyn ez-Zeyyât el-Ezherî Kuddise Sirruhû Ârif-i billâh Şeyh Hasen es-SürûcîKuddise Sirruhûya âit olan şu beyitleri çokça okurdu "Bu korunmuş sırra sarıl, çünkü gerçekten o, Mühim işleri halleden gerçek kılıçtır o. Mustafâ’dan bir sır olarak rivâyet eden onu, O büyük Rifâ‛î ki, kendi sırrı dinleyip kavramıştır onu. Birçokları bunda icâbet eserini tecribe etmişlerdir, Muratlarına kavuşmayı umdukları zaman okuyup görmüşlerdir. Bu sayede Allâh-u Te‛âlâ cânibinden birçok nîmetlere ermişlerdir, Yine bununla saadete erişmişlerdir ki zaten her şeyAllâh’a râcîdir.” Şeyh Ahmed el-Kusayrî el-Abbâsî Rahimehullâhbu hızb-i şerîf hakkında şu beyitleri inşad etmiştir "Bu gizli sırrın öyle mânâları parlamıştır ki, Onlar birçok irfâna delil olmuştur. Ğavs-i Rifâ‛î’den gelen mânâlar ki onları; Çok büyük bir tertip üzere o tanzim etmiştir. O velî ki sultânı ve imâmdır evliyâ ordusunda, O zat ki evliyânın reîsidir Rabbânî huzurda. O Rasûl’ün mübârek eli kendisine lütfetmiştir, Birçok mânevî ihsânı ve mârifetleri ikram etmiştir. Allâh’ın yardımıyla ona keskin bir kılıç kuşatmıştır, O kılıç zulüm ve düşmanlık ehlinin boyunlarına inmiştir. Bu Ğavsın nefeslerinden gelen ihsân mâideleri, Sofralara sığmaz bir halde bize bolca gelmiştir. Bu lütuflar bir silsile hâlinde bize yaklaşmış, Ğazlânî adındaki delikanlı onu insanlara ulaştırmış. Kafileler o sırrı bütün mahlûkāta ulaştırmış, Böylece o, güneşin nûru gibi âlemlerde dolaşmış. Ey bu korunmuş sırrı okuyan kişi! Mübârek olsun sana, Gerçekten sen Kur’ân’ın zırhı içinde durmaktasın. Ey bu Sirr-i Masûnu okuyan! Artık korkma, Ne başına gelecekten, ne de ârız olacak musîbetten. Artık sen bunu vird edin ve onun iplerine sıkıca tutun, Çünkü eman da, nefha-i îman da ancak ondadır. Onu sâliklere hediye eden bir Ârif Ğavstır, Ki o, ricâlüllâh arasında sanki sultandır. Kutbu’l-vücûd ki, Huseyn-i Murtazâ’nın oğlu, Seyyid-i Samedânî,‛Irak’ın alemi. O Rifâ‛î ki biz onun kıymetli yoluna, Temelleri güçlü olan bir ahitle bağlıyız. Mukaddes feyizler sürekli sulasın lahdini, Selam ve rıza bulutlarıyla.” Es‛ad el-Medenî, Risâletü’l-müselseli’l-mûsile ile’l-vâsıtati’l-‛uzmâ ile’l-Hazreti’l-‛Aliyye, fî zımni "Hamsü resâil” sh22-23; Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî, el-Fecrü’t-tâli‛ fî zikri’s-Seyfi’l-Kāti‛ ve’s-Sirri’l-Masûn ve’d-Dürri’l-Meknûn, fî zımni "Hamsü resâil” sh99, 100, 104, 109-110, 116-117 13 İhvânımız arasında Hûriye teyzenin eşi Buharalı Hacı Enişte diye mâruf olan Merhum HüseyinEfendi 28 şubat gibi sıkıntılı bir süreçte bu hızb-i şerîfin bir nüshasını asrımızın müceddidi Ğavs-ı Âzam Mahmud Efendi Hazretleri’ne getirdiğindeÜstâdımız Hazretleri bu virdi makbul saymış ve okunması için bazı ihvâna dağıttırmıştır. Nitekim kendisinin Ebu’l-Hasen eş-Şâzelî Kuddise Sirruhûya âit olan "Hızbu’l-Bahr” virdini Şeyhi Ali Haydar Efendi Kuddise Sirruhûdan icâzetle okuyup-okuttuğu da bilinmektedir. BU HIZB-İ ŞERÎFİ KIRAAT SEBEBİYLE ALLÂH-U TE‛ÂLÂ’NIN YARDIMINA NÂİL OLAN VELÎLER 1 Şeyhu’l-meşâyıh İmâm-ı Sefîrî Kuddise Sirruhûşöyle anlatmıştır "Ben bu hızbi okumaya devam ediyordum. Haleb’in doğusunda bir kafileyle birlikte seferde bulunduğum sırada eşkiyâ her taraftan kafileyi kuşattı. Ben hemen bu mübârek hızbi okumaya başlayınca bilindik hiçbir sebep olmaksızın eşkiyânın atları bizim kafilemizi terk ederek başka cihete doğru kaçmaya başladılar, böylece biz selâmetle yerimize ulaştık.” 2 Şeyh Abduh el-Kusayrî Rahimehullâh bu hızbin bereketi hakkında şunları söylemiştir "Bir kabile emîri olanEmir Şedîd beni eline geçirdiği yerde öldüreceğine dâir karar almıştı. Bir gün ben Me‛arratu’n-Nu‛mân denen yerden âilemi görmek üzere yola çıkmıştım ki Emir Şedîd kavminin atlılarıyla beni kuşattılar. Ben hemen hızb-i şerîfi okumaya başladım. Yanıma vardıklarında Emir bana Ey Şeyh! Vallâhi senin hakkındaki düşüncem ve kararım şu anda benden gördüğün halin hilâfına idi. Lâkin iş değişti, elini uzat da öpeyim’ dedi. Sonra selâmetle gitmem için bana yol verdi. Daha sonra kendisine bunun sebebi sorulduğunda ise Vallâhi ortada görünen bir sebep yok, lâkin ben içimde bu zâta tazim etmemi gerektiren bir câzibe hissettim’ dediği bana nakledildi.” 3 Medîne Müftüsü Es‛ad el-MedenîRahimehullâh bu hızb-i şerîfi kıraati sayesinde Mekke Emîrinin şerrinden nasıl kurtulduğunu şöyle anlatmıştır "Benimle Mekke Emîri olan ŞeyhMuhammed ibni Süleyman el-Mağribîarasında dostluk ve samimiyet vardı. Bir kere Medîne-i Münevvere’de yanımıza geldiğinde gelişi ile ilgili kutlama yaptım. Mekke’ye döndükten sonra da kendisiyle ve talebeleriyle yazışmalarımı sürdürdüm. Bu yüzden onun rakibi olan önceki Mekke EmîriŞerif Sa‛d’in bana kalbi kırıldı ve hakkımda kötü düşünceler beslemeye başladı. Şeyh ibni Süleyman’ın ve arkadaşı Şerif Berekât’ın ikbal devri ters dönüp yönetim tekrarŞerif Sa‛d’a intikal edince, onun bana öyle şeyler yapacağını duydum ki artık Hicaz’da durmam imkânsız bir hal aldı. Bu nedenle ben Rumeli’ne veya Şam’a kaçmaya niyetlendim. O günlerde Medîne-i Münevvere’de Mağrib Fasın fâzıl ve sâlihlerinden olan ve soyu İdrîs-i Esğar veİdrîs-i EkberRadıyallâhu Anhümâ vasıtasıylaRasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Selleme ulaşanMuhammed el-Hasenî el-Fâsîadında bir zat vardı. Rifâ‛î meşâyıhından olan ve beni çok seven bu zat benim sıkıntılı halimi fark edince bana bunun sebebini sordu. Ben kendisine durumu anlatınca Eğer sana öğretmek istediğim şeye tam mânâsıyla itikad ediyorsan hasmından hiç korkma, aksine hemen Mekke’ye git’ dedi. O zaman ben Bana bunu öğret, o zaman beni istediğin halde bulacaksın’ dediğimde bana "es-Sirrü’l-Masûn”diye bilinen bu Seyf-i Kātı‛ hızbini şartlarıyla birlikte öğretti ve icâzet verdi. Ben buna devam etmeye başlayınca kendimde kuvvetli bir hal ve farklı bir tavır hissettim ve bunun, bu mübârek hızbin sırlarının tesirinden olduğunu fark ettim. Derken bir kafileyle birlikte Mekke-i Mükerreme’ye gittim veŞeyh Muhammed ez-Zemzemî’nin evinde misafir oldum fakat bu zatın, kendisi ve benim adıma Mekke Emîri Şerif Sa‛d’den endişelendiğini, lâkin utancından bu korkusunu bana açıklamadığını yüzünden anladım. Ben her gün kalkıp Beytullâh’a iniyor, tavafımı yapıyor, ziyaret mekânlarını dolaşıyor ve söylemek istediğim her şeyi konuşuyordum. Şerif Sa‛d ise bunların hepsini duyduğu halde benim hakkımda tek bir kelime dahi etmeye cesaret edemiyordu. Böylece birkaç gün geçtikten sonra bir gün Ka‛be-i Muazzama’nın içine girdiğimde orada Emirle karşılaştım. Benim yanına getirtilmemi emredince sevenlerim benim adıma korkuya kapıldı. Yanına vardığımda ayağa kalkıp gelişimi tebrik etti ve yüzüme güldü. Bana söylediği ilk söz Ey Müftî! Senin bana düşmanlık etmekten berî olduğunu bildiğim için seni affettim’ şeklinde olunca ben Sana düşmanlık etmek ne haddime efendim, ben daima sana hayır dua etmekteyim’ dedim. Böylece o bana çok iltifat etti veAllâh-u Te‛âlâbeni ondan himaye etti. Bu hal karşısında taaccüb eden Şeyh Zemzemî Mekke Emîri sana düşman iken ve onun senin gibilere alçaltıcı muameleler yaptığı bilinmekteyken senin Mekke’ye gelmeyi göze almana çok şaşırmıştım ve doğrusu hem kendi adıma hem senin adına çok korkmuştum. Fakat şimdi bu hali görünce çok şaşırdım’ deyince ben ona Evet durum senin dediğin gibiydi lâkin benim bu cüretimin bir sebebi var’ diyerek bu hızbin tesirini kendisine bildirdim. Bunun üzerine o ve büyük şeyh Muhammed ‛Akîle el-Mekkî ile Allâme Hatîb Ali et-Taberî el-Huseynî gibi birçok arkadaşı huşû içerisinde ağlamaya başlayarak benden bu hızb-i şerîf hakkında icâzet istediler. Ben de onlara bu hızbi kıraat üzere icâzet verdim. Böylece onlar bütün mühim işlerinde bunu denediler ve süratli tesirinin bereketine erdiler.” 4 Şeyh Abdüsselâm ibnü’l-Harîrî Rahimehullâhbu hızb-i şerîfin kıraatine devamı bereketiyle borç batağından nasıl kurtulduğunu şöyle anlatmıştır "BenimKüçük Ali Ağa’nın oğluna borcum vardı. Ödeme imkânım kalmayıp rezil olmaktan korkunca durumumu kalp ehlinden birine açtım. O da bana bu mübârek hızbi okumaya devam etmemi emretti. Ben de şartlarına riâyet ederek bu virde devam ettim. Henüz bir hafta geçmemişti ki alacaklı kişiRasûlüllâhSallâllâhu Aleyhi ve Sellemi rüyasında Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem ona rüyasında Sen zenginsin, bu borçlu ise fakirdir. Benim hatırım için ona sabret’ deyince o kişi hemen uyanarak borç miktarını bir keseye koyup bana geldi ve Alacağım sana helaldir, bir misli de sana hediye olsun. Senden dua isterim’ dedi. Ben kendisine Bunun sebebini söylemezsen hediyeni kabul etmem’ deyince o bana rüyasını anlattı. Ondan sonra benim bu hızbin kıraati husûsundaki ihtimâmım daha da arttı ve bu sayede Allâh-u Te‛âlâ bir takım sebepler müyesser kılarak fakirliğin şerrinden beni halas etti.” 5 Ârif-i billâh Huseyn ez-Zeyyât el-Ezherî el-Hanefî Kuddise Sirruhûnun beyânı vechile; Şeyh Muhammed el-Cevherî el-Abbâsî Kuddise Sirruhû İbni Rüstem’in kendisine zarar vereceğinden korkarak bu hızb-i şerîfi günlerce okumaya devam etti. Sonra bir gece rüyasında bu hızb-i şerîfin sahibi olan Seyyid Ahmed er-Rifâ‛îRadıyallâhu Anhı gördü, o kendisine "Ey Muhammed! Ayaklarını rahatça uzatabilirsin,Allâh seni İbni Rüstem’den emin kıldı” diyordu. O rüyasından uyanır uyanmaz sokakta büyük bir velvele koptuğunu duydu. Bunun sebebini sorduğunda ise kendisine "İbni Rüstem âniden öldü” denildi. Bunun üzerine Şeyh Muhammed el-CevherîKuddise SirruhûAllâh-u Te‛âlâ’nın celâline tâzim ve şükür için secdeye kapandı. 6 Halep Müftüsü Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî el-Halebî el-Hanefî Rahimehullâhkendisine sıkıntı veren bir kişinin şerrinden bu hızb-i şerîf sayesinde nasıl kurtulduğu husûsunda şunları söylemiştir "Bu abd-i fakir hayatımı perişan eden, itibarımı düşüren ve beni korkutan öyle bir adamla ibtilâ olundum ki ondan kurtulmaya imkân bulamadım. Durumumu ehl-i irfandan birine şikâyet edince o beni Halep’in Ekrâd mahallesinde sâkin olan Seyyid Tâlib Ebû Bekr ismindeki büyük bir zâta havâle etti. Ben ona gidip ellerini öperek durumumu anlatınca uzun uzun düşündükten sonra yanında bulunan gizli bir bölmeye gidip oradan bu hızb-i şerîfin yazılı olduğu küçük bir cüz çıkardı ve Bu Seyf-i Kātı‛ hızbidir. Diğerleri buna Sirr-i Masûn’ ve Dürr-ü Meknûn’ adını vermişleridir. Bu hızb Kutbu’l-vücûd Ebu’l-alemeyn Ğavs-ı Ekber Seyyid Ahmed er-Rifâ‛î el-Huseynî el-Hasenî el-Ensârî -Aleyhi ve alâ âbâihî ve ahlâfihi rıdvânü’l-Bârî-nin ahzâbının en meşhurlarındandır. Sen bunu ihlasla okumaya devam et, Allâh seni en güzel bir kurtuluşla düşmanının şerrinden halas edecektir’ dedi. Ben de onu aldım ve okumaya devam ettim, uzun bir zaman geçmeden kudret-i ilâhiye ğayrete gelerekAllâh-u Te‛âlâ hasmımı rüsvay etti, ona karşı bana yardım etti, benim şânımı yüceltti ve beni aziz etti. Ben bu hızbin bereketlerinden ve nurlarından öyle şeylere şâhit oldum ki anlatmaya muktedir olamam. Bu yüzden bu hızbin senedlerini ve sâdât-ı Ahmediyyenin büyüklerinin bu hızb hakkında dediklerini zikreden bir risâle cemetmeyi murad ettim. Sonunda Allâh-u Te‛âlâ bana bu hızbin şânını ilan edecek ve burhânını îlam edecek "el-Fecrü’t-tâli‛ fîzikri’s-Seyfi’l-Kāti‛ ve’s-Sirri’l-Masûn ve’d-Dürri’l-Meknûn”adını koyduğum bu risâleyi cemetmeyi nasip etti. Allâh-u Te‛âlâ’dan, bu risâleyi RasûlüllâhSallâllâhu Aleyhi ve Sellem Efendimiz’in tüm ümmetine faydalı kılmasını niyaz ederim. Zira Berr ve Mu‛în olan ancak Allâh-u Te‛âlâ dır. Es‛ad el-Medenî, Risâletü’l-müselseli’l-mûsile ile’l-vâsıtati’l-‛uzmâ ile’l-Hazreti’l-‛Aliyye, fî zımni "Hamsü resâil” sh19-20; Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî, el-Fecrü’t-tâli‛ fî zikri’s-Seyfi’l-Kāti‛ ve’s-Sirri’l-Masûn ve’d-Dürri’l-Meknûn, fî zımni "Hamsü resâil” sh99, 101-104 "es-SEYFÜ’L-KĀTI‛” HIZB-İ ŞERÎFİNİN KIRAAT ŞARTLARI Kur’ân-ı Kerîm’in ve Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin emrettiği şeylerin dışında farz ve vâcip hükmünde bağlayıcı bir şart yoktur. Lâkin evliyâullâhın sâdık hallerinin ve temiz sırlarının bir neticesi olarak kendilerine gelen ilhamdan şerî‛at-ı ğarrânın ve sünnet-i beyzânın her hangi bir hükmü ile çatışmayan kısmıyla amel etmek Allâh-u Te‛âlâ’nın "Bana yönelmiş olan kimsenin yoluna tâbi ol”En‛âm Sûresi15’den kavl-i şerîfinin huccetiyle emrolunmuş bir ameldir. İşte buna göre bu hızb-i şerîfi okumak isteyenler aşağıdaki şartlara riâyet etmelidir. 1 Okuyan kişinin elbisesi, bedeni ve mekânı temiz olmalıdır. 2 Kalbi temiz, niyeti güzel ve inancı kuvvetli olmalıdır. 3 Tenha bir yerde Allâh rızası için iki rekat nafile namaz kılmalıdır. 4 Namazdan sonra kıbleye yönelik vaziyette oturup a Yüz kere salevât-ı şerîfe okumalı, b On bir kere istiğfarda bulunmalı, c Yüz kere "Lâ ilâhe illallâh” zikrini îfa etmelidir. 5 Hızb-i şerîfe başlamadan önce a Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin ve sâir nebîlerle rasüllerin ervâhı için bir Fâtiha-i Şerîfe, b Ehl-i Beyt, eshâb-ı ‛izâm, evliyâ-i kirâm ve ricâl-i vaktin yaşadığı dönemde bulunan velîlerin ervâhı için bir Fâtiha-i Şerîfe, c Hızb-i şerîfin sahibi Kutb-u Âzam Seyyid Ahmed er-Rifâ‛î Kuddise Sirruhûnun, âbâ-u ecdâdının, şeyhlerinin ve bütün Müslümanların ölmüşlerinin ruhları için bir Fâtiha-i Şerîfe okumalıdır. 6 Daha sonra on bir kere "Rahman ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla! "Sen ölümlülere güvenmeyi bırak da, kâfirlerin şerlerinden kurtulmak ve maddî imkânlarına muhtaç olmamak için,O ölmeyecek olan diriye tevekkül et ve O’na hamdederek tesbihte bulun!” Furkān Sûresi58 âyet-i kerîmesini okur ve hızb-i şerîfi kıraata başlar. 7 Hızb-i şerîfin kıraatini tamamladığı zaman a Üç kere istiğfar eder, b Üç kere salevât-ı şerîfe okur, c Başlarken okuduğu üç niyet üzere üç Fâtiha-i Şerîfe okur. 8 Bu hızb-i şerîfi önemli bir muradının kesinlikle hâsıl olması için okumak isteyen kişi üç gün riyazat yaparak bu vazîfeyle meşgul olurken oruç tutarak, iftarda ve sahurda hayvânî gıda yemeyip günahlardan, özellikle riyâ ve dünyevî maksatlardan sakınmak gibi şartlara riâyet ederek, hızb-i şerîfi sabah namazından sonra altı kere, öğlen namazından sonra beş kere, ikindi namazından sonra on kere, akşam namazından sonra on kere ve yatsı namazından sonra da on kere olmak üzere üç gün boyunca her gün kırk bir kere okursa ve o günlerde her akşam abdestli vaziyette uyursa Allâh-u Te‛âlâ en yakın zamanda hâcetini yerine getirir. Ama bu hızb-i şerîf çok şerli ve amansız bir düşmanın şerrini defetmek için okunacaksa o zaman üç gün oruç ve riyâzat yapıldıktan sonra hızb-i şerîf kırk gün boyunca her gün geride zikredilen vechile kırk bir defa okunur. Bu durumda düşman zâlim biri olup, okuyan da mazlum ise biiznillâhi Te‛âlâ o düşmanın mağlup ve mahzül olup zulmünün vebâlini tatması kaçınılmaz olur. 9 Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî el-Halebî el-Hanefî Rahimehullâh şöyle demiştir "Evlere kapılarından girebilmek için bu gibi virdlerin okunmasında ehlinden icâzet alınması gerekir. Zira muhaddisîn-i kirâm ve ulemâ-i e‛lâm, dirâyetten ilimleri kavradıktan sonra rivâyet iznini insanlara nakletme müsâdesini ve icâzet almayı şart koşmuşlardır. Gerçekten icâzetin öyle gizli sırları vardır ki onu ancak seçkin kullardan olan irfan ehli anlayabilir. Elhamdülillâh ben bu hızb-i şerîfi geride zikredilen şartlar üzere okuma husûsunda Seyyid Tâlib Ebû BekrRadıyallâhu Anhdan icâzet aldım. O ise babası Kutub Seyyid Huseyn Burhâneddîn el-Ehzâm es-Sayyâdîer-Rifâ‛î Rahimehullâhdan umûmî icâzet, Halep nakîbi olan amcasının oğluSeyyid Hicâzî es-SayyâdîRahimehullâhdan da husûsî icâzet almıştır. O da amcasının oğlu Seyyid Ebû Bekr el-Kifrtâbî es-Sayyâdî’den ??; o, babasıSeyyid Ömer’den; o, babası Seyyid Abdüssemî‛’den; o, babası Seyyid Ömer’den; o, babasıSeyyid Mûsâ’dan; o, babası Seyyid Ebû Bekr’den; o, babası Seyyid Abdussemî‛’den; o, babası Şemsüddîn Muhammed’den; o, babasıSeyyid Sadreddîn Ali’den; o, babası Seyyid Celîl Kutbu’l-Aktâb ‛Izzüddîn Ahmed es-Sayyâdî ibnü’r-Rifâ‛î’den; o ise kardeşi Seyyid Abdülmuhsin Ebi’l-Hasen Radıyallâhu Anhüm Ecma‛înden, o da bu hızbin sahibi Kutbu’r-ricâl Sultânü’l-evliyâ Alemu’ş-şark Kāidü ehli’l-hak Ğavsu’l-vucûd Seyyid Ahmed Muhyiddîn Ebi’l-Abbâs er-Rifâ‛î el-Kebîr el-Huseynî el-Hasenî el-Ensârî Radıyallâhu Anhdan almıştır.” İşte icâzet silsilesi bu zatlara mensup olan bu fakir Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî Müslüman kardeşlerime sevgimden ve Nebiyy-i EmînSallâllâhu Aleyhi ve Selleme takarrub yakınlaşma niyetimden dolayı bu mübârek hızbin eline ulaştığı ehl-i îman olan bütün kardeşlerime geride zikredilen şartlara riâyet şartıyla bu hızbi okumaları için umûmî bir icâzet vermiş bulunmaktayım. Allâh-u Te‛âlâ bu umûmî icâzetin füyûzâtını kâmil ve herkese şâmil eylesin. Allâh-u Te‛âlâ, Efendimiz Muhammed’e ve âli eshâbının cümlesine salât-ü selâm eylesin. Hamd-ü senâlar evvelen ve âhiran, zâhiran ve bâtınen Allâh-u Te‛âlâ’ya mahsustur.” Şeyh Muhammed Ebu’l-Yümn el-Betrûnî, el-Fecrü’t-tâli‛ fî zikri’s-Seyfi’l-Kāti‛ ve’s-Sirri’l-Masûn ve’d-Dürri’l-Meknûn, fî zımni "Hamsü resâil” sh117-118 Bu risâleyi neşre hazırlayan fakir Cübbeli Ahmet derim ki "Seyyid Ahmed el-MâlikîHafızahullâhın, bu hızb-i şerîfin kıraatiyle alakalı olarak büyük kutup olan babası Seyyid Muhammed Alevî el-Mâlikî Kuddise Sirruhûdan almış olduğu Bâ‛alevî meşâyıhının icâzeti ile mücâz olan biri olarak bu miskin de bu hızb-i şerîfi okumak isteyen ihvân-ı dîne bu vird-i şerîfi kıraat etmeleri için icâzet Te‛âlâ tesirini halkeyleye. Âmîn! Ancak Seyyid Ahmed el-Mâlikî Hafızahullâhkıymetli babasından naklen; vakti dar olanlar için bu virdin geride zikredilen şatlara riâyet edilmeksizin okunulabileceğini ve her gün okumaya gücü yetmeyenin cuma günü gibi haftanın mübârek zaman diliminde okuyabileceğini beyan etmiştir. Tabi ki vakti müsâit olanlar için şartlara riâyet her zaman tesir ve kabul husûsunda daha müessirdir. Allâh-u Te‛âlâyegâne müveffıktır.” korunmuş sır seti kitabı, fiyatı,arifan,lalegül tv neşriyat tuana çarşıcübbeli ahmet hocaefendi,,Rıfai,ucuz,indiirmli,korunmuş sır,kitabı,kitap,fiyatı,arifan,cübbeli,korummus,korunmus,
korunmuş sır duası nasıl okunur